Demir kalbinin kızıl tohumları açmış,
gün geceye sunarken bedenini.
Hayatının tepesinde
ölümün muskası bir çan çalar
ve göğe yükselen İsa değil,
bıçağın ucudur artık.
Toprak kokusu kana karışırken
kilisenin bahçesinde,
her yudumu içilmiş bir şaraptır
önünde dikildiğin bu ömür.