Gül desenli bir kilimin üstünde
raks ediyor genç kızlar.
Sonra güller dikene dönüşüyor
ayakları kanıyor kızların.
Kanlar kilime geçiyor,
cadı kilimi içiyor...
Kurutulmuş otlar,
koruma büyüleri,
bilge kitaplar,
uçan kalemler...
Bir pratiğin aydınlıktan
karanlığa dönüşmesi.
Bir ağacın evrimi.
Bir genç kızın matemi,
bir kadının
mateminden yükselişi.
Her şey birbiriyle ilgili,
mutlaka vardır
her kara büyünün bir yan etkisi.
Kıyametten önce
saflık ölür
ve yüceler aramızdan en güçlüsünü seçer,
iyi olmaya çalışan yorulur, patlar
ve genç kızlar büyür.
Ama senin kara büyülerin var
karanlık saçların
herkesten daha güçlü,
herkesten daha akıllı.
Sana fısıldar Osiris
hikayenin nasıl başladığını,
hikayenin aslını.
Ölüleri diriltebilir,
evleri koruyabilir,
kadınların içindeki
gücü uyandırabilirsin sen.
Biraz huzur, biraz tuz,
yılan derisi, dilek iblisi ve ateşle
biraz da öğütle.
Ak saçlı söğüdün diliyle...
Beyaz bir kurdun üstüne
habersizlerin evine gidiyor cadı.
Saçlarındaki iğneleri saplıyor
her birinin bileklerine.
Önce kanlarını içiyor,
sonra sütlerine kum atıyor,
eşyalarını dağıtıyor daha sonra.
Zayıf noktaları duyguları
ve güvensizlikleri kendilerine.
Cadı bunu biliyor,
hiçbirini umursamıyor.
Cadı evi yakıyor
içindekilerle birlikte.