Saturday, August 15, 2015

Saturday, August 01, 2015

Seviyorum...

* Yüksek tempolu bir şarkıyı sonuna kadar açıp, en acayip serbest dansları yapmayı.

* Karga sesi duyunca "nevermore" demeyi.

* Filmleri ayrıntılarıyla anlatmayı.

* Gittiğim her yerden kartpostal almayı, şişe toplamayı.

* Türkan Şoray'ın tarzını.

* Depresif hissedecek gibi olduğumda, sonsuz evreni ve doğa üstü varlıkları düşünmeyi.

* Güneş kremi ve rakı kokusunu.

* Bana ilham veren kadınları ve erkekleri.

* Terk edilmiş evleri.

* Issız kıyıları.

* Şatoları, kiliseleri, tapınakları.

* Fısıldayan ormanları.

* Ay'ın her halini.

* Bir gün, 80 günde devri alem yapabilecek olmayı.

* Şövalyeleri, feylozofları, kedileri, yalnız ve mutsuz bilim insanlarını.

* Değişik otlardan çaylar yapmayı.

* Rakı mezelerinin hepsini.

* Makarna sosu uydurmayı.

* Hazır çorbaları, hazır kahveleri, hazır kıyafetleri.

* Sumatra kaplanlarını, çinçillaları, platypus'ları, sloth'ları ve kedileri.

* Buzlu ve köpüren her şeyi.

* Baharatlı yemekleri ve baharatlı parfümleri.

* Esanslı tütünler içmeyi.

* Gittiğim her ülkede, o ülkenin en popüler birasını denemeyi.

* İçinde rüya, inci, düş geçen duş jeli ve dondurma isimlerini.

* İsa gibi ayaklarımı yıkamayı.

* Biberin her türlüsünü, biberli her şeyi.

* Karameli ve karamelize edilen her şeyi.

* Her şeyin turşusunu ve reçelini.

* Sıcak hamuru, hamurlu tatlıları, tatlıları hamurken yemeyi, hamuru mıncıklamayı.

* İrmik helvasını ve irmik helvasının İngilizce adının semolina olmasını.

* Film izlemeyi ve gezmeyi. Yol filmlerini.

* Nefes alıp vermeyi.

* Sisteme kafa tutanların varlığını.

* Oyuncak bebekleri, oyuncak bebek evlerini, oyuncak bebek ayakkabılarını.

* Doğaçlama dansı ve doğaçlama yoga yapmayı. Bunları yaparken kendimi Orta Çağ cadısı gibi hissetmeyi.

* Televizyonda denk geldiğim filmleri, ortasından izlemeyi.

* B sınıfı korku filmlerini.

* Arada, sebepsiz yere The Addams Family ve Beetlejuice izlemeyi.

* Ağır Roman'ın bütün repliklerini.

* Kesin olmayan şeyleri.

* Eski kitapları, yeni kitapları, üç boyutlu kitapları.

* Kuaförde ve fast food'cuda içilen kahveyi.

* İçki bardaklarını, zarf açacaklarını, çıngırakları.

* Sahaflardan tanımadığım insanların eski fotoğraflarını almayı.

* Sahilden oyuncak parçası ve taş toplamayı.

* Jane Austen romantikliğini, Edgar Allen Poe karamsarlığını, J. K. Rowling hayalperestliğini.

* Shakespeare uyarlaması mafya filmlerini.

* Halloween'i, yılbaşını, doğum günlerini, Oktoberfest'i, film festivallerini, Pazartesileri.

* Boya kalemlerini, en çok da siyah renkte olanlarını.

* Tablolara yeniden isim vermeyi.

* Michael Shannon'ı izlemeyi.

* Meditasyon yaparken uyuyakalmayı.

* Korkunç halk destanlarını ve mitolojik yaratıkları.

* Charlie Chaplin'e hem gülmeyi hem ağlamayı. Komedi oyuncularının dramatik rollere yakışmasını.

* Gittiğim ülkelerde marketleri gezmeyi ve reyonların önünde oyalanmayı.

* Çöp çıkarmayı, çöp ayırmayı, bir şeyleri çöpe atmayı.

* Otel odalarını ve mini bar'ları.

* Blender'ları ve chopstick'leri.

* Ejderhalarcasına sıcak suda duş almayı.

* Müzeler ve mezarlar gibi heykel insanların ve ölü insanların olduğu ortamları.

* Herhangi bir olayı, filmlerdeki sahnelerden örneklerle açıklamayı.

* Keyfine düşkün insanları.

* Yurt dışında market gezmeyi.