"Sevdiğimiz
zaman, aşk o kadar büyüktür ki bir bütün olarak içimize sığmaz;
sevdiğimiz insana doğru yayılır, onda kendisini durduran, başlangıç
noktasına geri dönmeye zorlayan bir yüzey bulur; işte karşımızdakinin
hisleri dediğimiz şey, kendi sevgimizin çarpıp geri dönüşüdür; bizi
gidişten daha fazla etkilemesinin, büyülemesinin sebebiyse, kendimizden
çıktığını farketmeyişimizdir." Marcel Proust
Luray Caverns'in billur suları
ve her biri birer aşk olan minik ilişkiler.
Suyun yüzeyine sırt üstü uzanıp
ayak parmaklarını izlemek gibi
miskin ve keyfekeder.
Kızıl büyücü Melisandre'nin kızıl saçları
saçlarına takılan çalılar,
karşılıklı şuh kahkahalar.
Kastron Moni'nin dinginliğinde gördüm hepsini.
Vücudumda ipekten dövmeler vardı.
Derken ateş topları fırlattılar karşı sahile
yaramaz maymunlar.