Saturday, August 04, 2018

Dünyadan koptuğum anlarda, uçuşurken pelerinim arkamda...

Zaman yavaş,
zaman durur,
başka bir dünya var olur
karanlıkta.
O karanlık ki
davet eder beni
kaybolmaya...
Karanlığın çağrısı derin olur.
Yürürüm yavaş yavaş
temkinli değil,
tadını çıkara çıkara.
Zaman kapatır
kapılarını dünyaya.
Hapseder beni
hem dahil olduğum
hem benden büyük bir tufana.
Parçalara ayrılır zihnim,
ruhum kara,
bedenim vampirlere şifa. 
Başka bir boyutta
sadece ben ve onlar var.
Şimdilik ayrıyız ama.

Bronze

Melek tozu ve tarih
yeter de artar bile seyahatlere
dünyadaki bütün meydanlara
yana yakıla
asaletli bir cadı gibi,
pencereden süzülen
kadim bir aşık gibi,
sır küpü bir kitap gibi.
Yarasanın rüyası
cehennemin ağzında
kırılgan kalplerle dolu
iblissever bir dünyada
biraz macera
biraz da
aşk, tutku ve 90'lar
tam da hayal ettiği gibi
kütüphanecinin,
techno Pagan'ın
çiçeği burnunda
bir zombinin.
Aşk gerçeklerden kopuşsa eğer
fantastik bir hayat olabilir pekala
gerçek dünyayı sevmeyenler için
bir trolü çağırır gibi
daha az sıkıcı boyuta.
Orada sihirler var
ışıltılı gözyaşları,
tensel danslar,
gençlik,
bilgeler ve punk'lar
bir arada orada.